
Ali AYAN
Klinik Psikolog, Psikoterapist
Bilişsel Davranışçı Terapi
Bilişsel Davranışcı Terapi, insanların - yaşam öyküsü boyunca ortaya çıkan psikolojik ve sosyal özellikler; genetik ve bedensel faktörler nedeniyle - psikolojik hastalıklar için farklı duyarlılığı olduğunu varsayar. Psikolojik sorunlarda bilişsel işlevlere vurguda bulunur. Burada bilişsel işlevde kastedilen şey, klinik anlamda kişinin kendisi, çevresi, yaşantıları ve geleceğiyle ilgili algıları, anlamlandırmaları, yorumları düşünceleri ve değerlendirmeleridir. Bilişsel davranışcı terapinin ele aldığı bilgi işleme süreçleri duyu, algı ve bilişten oluşur. Bu çerçevede stres veya yoğun sıkıntı verici deneyimler, bir psikolojik hastalığın ilk tetikleyicisi olabilir. Başka etkenler ise insanı psikolojik etkenlerden koruyabilir; örneğin, güvenilir istikrarlı ilişkiler, kendini ve başkalarını doğru algılama kabiliyeti ya da hayatınıza ve görevlerinize yüklediğiniz anlam psikolojik sorunlara çevrenin tepkisi, hastanın sorunlarla başa çıkma konusunda kendi davranışı ve psikolojik hastalığın gidişatını etkiler. Başkalarını algılama tarzınızı veya bazı durumlarda sergilediğiniz davranışlarınızı daha iyi inceleyip kendi durumunuzu nasıl etkilediğini sorgulamaya teşvik eder. Örneğin olumsuz düşünceleri ve o düşüncelerin sizin duygu ve davranışlarınız üzerindeki etkisini algılamanızı sağlayıp, günlük yaşamınızda faydalı düşünceleri ve farklı davranış şekillerini denemenizde yardımcı olur.
Pozitif Psikoterapi ve Aile Terapisi
Pozitif Psikoterapi, insana pozitif - duygu, düşünce, tutum ve davranışların gelişmiş ve gelişmemiş yönleriyle varolduğunu, bir bütün olduğunu ve geliştirilebilineceğini - bir bakış açısıyla bakan psikodinamik temelli, davranışçı ve hümanistik bir psikoterapi yaklaşımıdır. Derinlik psikolojisine dayanan Pozitif Psikoterapi, yaşamımızı sadece irademiz aracılığı ile düzenlemediğimizi, aynı zamanda hissettiğimiz, düşündüğümüz ve kararlaştırdığımız her şeyin bilinçaltı psikolojik etkenlere bağlı olduğunu varsayar. Bu algılayamadığımız ve etkileyemediğimiz, özellikle içsel çatışmalar - eğer hayatımızın ilk yıllarında meydana geldilerse - sonrasında hayatımızı özellikle belirleyen etkenlerden sayılırlar. Bir çocuk dahi bir yandan bağımsız ve özerk olmanın, diğer yandan da şefkatli bir ortamda ve korunmuş olmanın doğal insani çatışmasını yaşar. Bazen bir çocuk, ya anneyi ya da babayı kaybetmekten korktuğu için böyle bir çatışmayı çözemez. O zaman bu dayanılmaz çatışma, ondan korunmak için bastırılıp bilinçaltına taşınır. Fakat oradan halen bizim duygularımızı, düşüncelerimizi ve özellikle diğer insanlarla olan ilişkilerimizi etkilemeye devam eder. Hayatımızın daha sonraki aşamalarında, örneğin acılı bir ayrılık yaşadığımızda, bu bilinçaltı çatışmalar duygularımızı ve davranışlarımızı aşırı derecede etkiler ve hatta bizi psikolojik olarak hasta edebilir.
Derinlik psikolojisine dayanan psikolojik rahatsızlıkların diğer sebebi olarak da örneğin; yaşamın ilk yıllarında görülen ağır ihmal, şiddet veya duygusal soğukluk gibi tecrübeleri psikolojik hastalıkların diğer sebepleri olarak gösterir. Böyle olumsuz yaşam koşulları altında, insanlar ya ancak sınırlı şekilde kendileri ile diğer insanlar hakkında, tüm olumlu ve olumsuz özellikleriyle bir " imaj "oluşturabilirler, sağlam ilişkiler kurup kendi davranışlarına hakim olabilirler ve empati kurabilirler ya da bunu hiç başaramazlar. Bilinçaltı çatışmalar psikoterapistle olan ilişkiyide belirler. Pozitif Psikoterapi, hastalarının psikolojik rahatsızlıklarının bilinçaltı etkenlerini tespit etmeye yardımcı olur, aynı zamanda onlara çatışmalarını daha iyi çözmelerinde ve böylelikle yaşamlarını sağlıklı ve daha kolay şekillendirmelerinde destek olur.
Cinsel Terapi
İnsan davranışı ve cinselliği bedensel, psikolojik, sosyal koşullardan etkilenir. Cinsellik sadece cinsel organlarla sınırlı değildir. Cinsellik ile ilgili duygular, düşünceler ve yerleşik inançlar vardır. Yerleşmiş inançların çoğu zaman hatalı olabildiği bilinmektedir. Cinsel sorunların ve bozuklukların ortaya çıkışında kişinin bedensel ve psikolojik özellikleri ya da ikili ilişkilerin etkileşimleri etkili olabilir. Doğal olarak cinsel sorunların tedavisi de oluşumunda rol oynayan etkenlere göre değişebilir. Kişi ile görüşülerek sorunu ortaya çıkaran, yerleşmesine neden olan etkenler birlikte incelenir. Sorunun tedavisinde etkili olacak psikoterapiler uygulanır. Cinsel sorunları olanlarda uygulanan ve etkili olduğu kabul edilen cinsel terapiler aslında özel bir öğrenme biçimidir. Bu öğrenme biçiminde kişiye temel olarak şunlar öğretilir; psikoterapilerde kişiye mahrem ve güvenli bir öğrenme ortamı oluşturulur, bu ortamda kişi kendi denetimi altında kendisini, kimliğini, bedenini, ilişkisini keşfetmeye cesaretlendirilir. Bu keşif ve öğrenim kişinin özelliklerine göre değişen bir sürede ve derece derece olur.
Kaynak: Bundes Psychotherapeuten Kammer, Psychotherapie information.
CETAD
Psikoterapi uygulamaları




